Dünyanın dört bir yanındaki düzenleyiciler, DeFi’yi geleneksel finans dünyasının mevcut kurallarına entegre etmeye çalışıyor. Ancak bu mümkün mü ve hangi önlemler mantıklı olabilir?
Eşler arası ticaret, insanların binlerce yıldır birbirleriyle mal ve hizmet alışverişinde bulunmalarının standardı olmuştur. İnsanlığın komisyoncular veya bankalar gibi aracıları icat etmesine yol açan, yalnızca birbirinden giderek uzaklaşan ve artık birbirine güvenemeyen taraflar arasındaki ticaretti. DeFi şimdi bu modeli tekrar tersine çeviriyor. Akıllı sözleşmeler aracıların yerini alır ve her iki tarafın da kabul etmesi gereken kodlarda yazılı kurallar sayesinde farklı taraflar birbirine güvenebilir.
Bu yenilik, yalnızca eşler arası ticaretin rönesansının temelini atmakla kalmaz. Akıllı sözleşmeler, sermayesi ve internet bağlantısı olan herkese, bankaları değiştirmenin ötesine geçen bir dizi finansal uygulamaya erişim sağlar. Örneğin, Ribbon Finance ( opsiyon stratejileri ) veya Aperture Finance ( delta-nötr stratejiler ) gibi DeFi protokollerine sahip yatırımcılar, yüksek karmaşıklıkları nedeniyle geçmişte yalnızca kurumsal yatırımcılar tarafından kullanılabilen ticaret stratejilerini kullanabilirler.
DeFi, düzenleyicilerin tarafında bir dikendir
Bu yeni finansal uygulamalar, dünyanın dört bir yanındaki hükümetlere devasa zorluklar getiriyor. Gerçekten merkezi olmayan DeFi protokolleri, sorumlu tutulacak hiçbir tüzel kişilik olmadığı için yetkililerin erişiminin ötesindedir. Gerçekten merkezi olmayan DeFi protokolleri, daha çok internetteki toplu olarak kullanılabilen araçlara benzer. Herkes bu protokolleri kullanabilir ve internet gibi hem yasal hem de yasa dışı faaliyetler için kullanabilir.
DeFi’yi nasıl mantıklı bir şekilde düzenleyebilirsiniz?
DeFi, dünya çapındaki hükümetlerin paylaştığı birçok hedefe sahiptir:
- Finansal hizmetlere geniş erişimin oluşturulması,
- Şeffaflık
- Eşit fırsat
- Etkin finansal sistem
Sermayeye eşit erişim, yalnızca kripto topluluğunun önemli bir endişesi değildir. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, nüfuslarının mümkün olduğu kadar büyük bir kısmına finansal hizmetlere erişim sağlamaya çalışıyor. DeFi, devletlere tam olarak bu konuda yardımcı olabilir ve hepsinden önemlisi, mali altyapıya sahip ülkelere finansmana kapsamlı erişim sunar. Uygun düzenlemelerin oluşturulması bu nedenle bir topluma birçok fayda sağlayabilir ve bu nedenle dünya çapındaki hükümetler için kilit öneme sahip olmalıdır.
1. Blockchain analiz şirketleri ile işbirliği
DeFi alanındaki tüm gizliliği yasaklamak yerine, düzenleyiciler blok zinciri analitik firmaları ve kripto borsalarıyla çalışmaya güvenebilir. Blok zincirlerinin şeffaflığı, her işlemin kamuya açık olmasını mümkün kılar.
2. Durum izleme DeFi protokolleri
Birçok geleneksel yönetişim sisteminin opak iç işleyişinden veya serbest piyasalarda bulunan koordinasyon kusurlarından farklı olarak, blok zincirler ve DeFi protokolleri şeffaftır ve akıllı sözleşmeler değişmezdir. Bu, yeterli teknik bilgiye sahip herkesin bir DeFi protokolünün nasıl programlandığını doğrulayabileceği anlamına gelir. Her şey açık kaynaktır ve teoride herkes belirli bir DeFi protokolünü kullanırken tam olarak neye bulaştığını bilir.
3. Daha fazla eğitim yapın
DeFi’de yatırımcıları risklerden korumanın belki de en önemli noktası eğitimdir. Örneğin, borsalardan yatırımcılar için bilgi soran ve riskleri netleştiren bir anket oluşturmaları istenebilir.
Yalnızca soruları doğru yanıtlayabilenler, sermayelerini barındırılmayan bir cüzdana çekebilir veya belirli jetonlara yatırım yapabilir. Binance gibi kripto borsaları, kaldıraç ticareti için aynı prosedürü zaten uygulamaya koydu. Bu nedenle, bunu DeFi alanına ve barındırılmayan cüzdanlara genişletmek özellikle karmaşık olmayacaktır.